Fizyomer Terapia Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Tıp Merkezi Fizik Tedavi Uzmanı Dr. Nurhan Barutçu, meme kanseri veya meme ameliyatı sonrası görülen lenfödem hastalığının tedavisini ve hastaların dikkat etmesi gerekenleri anlattı.
Lenfatik sıvının lenfatik sistemin kapasitesini aşması durumunda veya lenfatik transport kapasitesinin bozulması sonucunda lenfödem oluştuğunu anlatan Dr. Barutçu, “Gelişmiş ülkelerde en sık neden meme kanserli hastalarda ameliyat sonrası görülen lenfödemdir. Koltukaltı bölgesindeki lenf akımının engellenmesi sonucu meydana gelir, kolun şişmesi, kolda rahatsızlık hissi ve anormal bir görüntüye sebep olur” şeklinde konuştu.
Bir çok olumlu ve olumsuz yorum var ama genel olarak bilgi verenler Lenfödemi olan hastalar sıcak su, kaplıca suyuna maruz kalmamalı ve güneşlenmemeye özen göstermeli. Etkilenmiş kola enjeksiyon yaptırılmamalı. Etkilenmiş ayak, yumuşatıcı kremlerle korunmalı, nasırlar kesilmemeli. Tırnakları keserken deriyi kesmemeye dikkat edilmelidir şeklinde yorumlar mevcuttur.
Tedavinin vazgeçilmez bir unsuru olan çoklu bandaj sistemi, akut durumlarda bacak hacmini azaltmak amacıyla uygulanabilir. Bacak volümü en aza indirildikten sonra, Özel Lenfödem Kompresyon Çorapları yaşam boyu kullanılmalıdır. Tedavide, lenfödem masajı (manuel lenfatik drenaj), çok katmanlı bandajlama, egzersiz, cilt bakımı ve hasta eğitimi gibi unsurların birleşiminden oluşan “Kompleks Dekonjestif Tedavi” uygulanarak şişlik ve gerginlik azaltılır. Ardından, bası giysileri, koruyucu önlemler ve egzersiz önerileri ile uzun vadeli takip sağlanır. Ancak kesinlikle uzman doktora danışmadan herhangi bir işleme girişmemeniz ve yaptırmamanız önemlidir.
Lenfödem, lenf sisteminin düzensiz çalışması nedeniyle vücutta sıvı birikimi ile karakterize edilen bir durumdur. Bu durum genellikle uzuvlarda şişlik, ağırlık hissi ve hareket kısıtlılığına neden olabilir. Lenfödem tedavisi multidisipliner bir yaklaşım gerektirir ve kişiselleştirilmiş bir tedavi planı içerir.
Lenfödemin belirtileri hakkında konuşan Dr. Nurhan Barutçu şunları söyledi: “En sık görülen belirtiler; kolda sıkışma, dolgunluk hissi, ağrı, karıncalanma, şişlik ve kızarıklık, kol, el ve el bileğinde hareket zorluğu, saat, yüzük ya da bileziğin sıkması, deride gerginlik hissidir.” Lenfödem’de erken tanının çok önemli olduğunu belirten Dr. Barutçu, “Tedaviye geç başlanması, yetersiz veya yanlış tedavi uygulanması sonucu hastaların kol ve bacak şişmeleri giderek artarak oldukça rahatsız edici boyutlara ulaşabilir. Bu nedenle tedaviye erken dönemde başlanılması oldukça önemlidir.”
Lenfödem tedavisinde; hasta eğitimi, cilt bakımı, kendi kendine masaj, eğitimli kişilerce yapılan elle lenf drenajı, bası giysisi veya bandajlama, basınç pompaları ve egzersizler uygulandığını aktaran Dr. Nurhan Barutçu, “Kişinin durumuna göre Fizik Tedavi hekimi tarafından belirlenerek bu tedavilerin biri veya birkaçı uygulanabilir. Lenfödem tedavisi için dünyaca kabul görmüş altın standart tedavi kompleks dekonjestif (KDT) tedavidir. KDT; Manuel Lenf Drenajı (MLD), Kompresyon tedavisi, egzersizler, cilt ve tırnak bakımını içerir” dedi.
Fizik Tedavi Uzmanı Dr. Barutç Lenfödemli hastanın dikkat etmesi gerekenleri şöyle özetledi:
“Cilt yaralanmalarından kaçınılmalı, sivrisineklerin bulunduğu ortamdan uzak durmalı, şiş kolundan iğne yapılmasına izin vermemeli, sigara içmemeli, etkilenmiş koldan tansiyon ölçtürmemeli, sıcak banyo duştan sakınmalı, güneş yanıklarından korunmalı, çok dar kıyafetlerden kaçınmalıdır. Bası giysisi gün boyu giyilmeli, 6 ayda bir kontrolü için doktora başvurmalıdır. Uygun aktivite ve egzersizler doktora danışılmalıdır. Yüzme kişisel manuel lenfatik drenaj, yoga, su egzersizleri lenfödem için yararlı aktivitelerdir.”
Obezitenin, fazla kilonun, şişliğe olumsuz etki edebileceğini sözlerine ekleyen Dr. Barutçu, “İdeal kilo korunmalı. Az yağlı az tuzlu bol lifli diyet lenfödem hastaları için önerilmektedir” diye konuştu.
Tedavi süreci, hastanın durumuna ve lenfödemin şiddetine bağlı olarak değişebilir. Uzman bir sağlık profesyoneli, lenfödem hastalarına en uygun tedavi planını belirlemek için bireysel bir değerlendirme yapmalıdır.